Sonsuzluk Yolculuğunda Zaman
- Nisa ÖNSÖZ
- 20 Ağu
- 2 dakikada okunur

Hiçbir zaman gerçek zamanı yakalayabilir miyiz? Zaman, ne kadar karmaşık ve çoğu zaman insan aklının sınırlarını aşan bir kavram . Bence bir yanılsamadır aynı zamanda. Doğuştan gelen bir yanılsama. İnsanlar olarak pratik fayda gereği zamanı bazı ölçülere bölmek zorundayız. Örneğin dün-bugün-yarın, saat-dakika-saniye, yıl-ay-hafta-gün gibi. Bu ölçüler zamanı fiziksel algılama biçimimizdir. Her bir ölçü hareketi temsil eder . Dünya’nın ,gök cisimlerinin hareketini .
Allah’ın bir başlangıcı ve sonunun olmaması insan için anlaması güç bir kavram. Çünkü zaman, bizler yani insanlar için vardır ve Allah bu zamanın ne başındadır ne de sonunda. Bizler için zaman iki ucu kapalı bir doğru parçasıdır. Bir ucu zamanın başlangıcı ve diğer ucu da sonu(oraya doğru gittiğimiz). Mesela insanlık tarihini bir yerlerden başlatırız yahut daha dar anlamda Türk tarihini , Avrupa tarihini…Başlangıçlarının ihtilaflı olması önem arz etmez ,kim hangi olayı hangi yazıyı,bulguyu kabul ederse etsin bir başlangıç atfetmiş olur. Her şeye bir milat yahut hicret koymak zorundayızdır. Evrenin oluşumunu da hayal etmesi güç olsa da milyonlarca yıl geriye götürebiliriz(Büyük Patlama Teorisi yahut Allah’ın evreni 6 günde yaratması). Bu şekilde başlangıçlarımız olduğu gibi sonlar da vardır. Henüz evrenin sonunu görmedik ancak elbette sonu hakkında da birçok teori bulunuyor( Büyük Donma,Büyük Parçalanma ).Başlangıç atfettiğimiz şeylerin ,kimi devlet ya da imparatorlukların sonlarını ise yine gözümüzle görmesek de tarih yazdı.
Benim düşündüğüm nokta , zamanın bir başı ve sonu varken biz bu zamanın neresindeyiz? Zaman ileriye doğru akmaktayken, an diye bir şey var olabilir mi? Hani “Ne içindeyim zamanın / Ne de büsbütün dışında”diyor ya Tanpınar,tam olarak bunu düşünüyorum. Akıp giden zamanda bir yerimiz yok fikrindeyim. O halde içinde bulunduğum an doğru parçasının neresinde yahut içinde bulunduğum an diye bir şey var mı ? Mesela birisi bana saati sordu ve benim gerçek cevabı vermem mümkün mü? Saat ona biçtiğim ölçülerle 14.53.34 saniyesinde olsun. Onu söylediğimde ,milisaniyelerle de olsa geçmiştir yani doğruyu söylemiş olamam keza doğru cevap da yoktur .Zaten Turgut Uyar’da “ Durursa anlaşılır saatin kaç olduğu”diyor şiirinde.
Aklımın algıladığı zaman ,sürekli akmakta. Bu yüzden ben zamanın neresindeyim bilmiyorum. Bu sebeple Dünya tarihinin aklımıza gelen ilk olayından , evrenin yaratılmasından bugüne zamanı bir bütün olarak düşünüyorum. Burada ,duymaya alışık olduğumuz “zaman su gibi” benzetmesi çok yerinde ve doğrudur . Bu benzetme sadece hızı bakımından değil yönü ve bütünlüğü bakımından da doğrudur. Hiç şelale yukarıya doğru akar mı ? Zamanın yönü geleceğe/sona doğrudur ,şelalenin de aşağıya . Tersi mümkün değildir. Bütünlüğü bakımından ise şelale ,göl,deniz de olsa Dünya’daki bütün sular su döngüsüyle birbirine bağlı bir bütündür .
Bizim gerçeğimizde zamanın başlangıcı ve kıyametle sonlanacak bir sonu var ve bu ikisi arasında yaşanılan her şey tek bir zamandır. Kıyametle birlikte başlayacak olan sonsuz ahiret hayatında ‘Dünya zamanının’ bir anlamı kalmayacak. Benim doğumumun /ölümümün yahut Fatih’in saltanatının başlangıcının/sonunun…Hepsi bir bütün halinde yalnızca ‘Dünya hayatı/zamanı’ olacak.
Bu yüzden aslında Dünya dediğimiz yerde anlam bulan “zaman”kavramı ve ona biçtiğimiz ölçüler çok da önemli değil . O akıyor ,geçiyor ;başlangıcı ve sonu var . Buradan ziyade bizim aklımızın sınırlarını aşan o “sonsuz” kavramı daha önemlidir. Sona doğru giderken ,zaman durup beklemezken, insan bir âna dahi sahip olamazken bunun farkında yaşamalıdır. Sonsuzluktayken ise zaman zaten anlamını kaybetmiş olacaktır.
Nisa ÖNSÖZ





👏🏻👏🏻