Pardon, Ama Hayır!
- Alihan Tuna Kalem
- 28 Tem
- 1 dakikada okunur

Pardon ama Hayır,
Artık kimse gerçekten özür dilemiyor. Dürüst bir “ben hata yaptım” cümlesi duymayalı ne kadar oldu? Belki de en son çocukken annemize bir şey döktüğümüzde zorla söylettiler bize o kelimeyi: “özür dilerim.” Sonrası? Ya mırıldanma ya kaçış ya da pasif-agresif “ama sen de...” cümleleri.
Çünkü bu çağda hata yapmıyoruz. “Yanlış anlaşılıyoruz. ”Birini kırmıyoruz. “İfade dilimiz farklıymış. ”Yıkmıyoruz. “Yeniden inşa ediyoruz.”
Adına ne dersen de, sorumluluk almaktan ustaca sıyrılıyoruz. Modern insan, kendi vicdanına bile ghosting atıyor artık.
Birini görmezden geliyoruz: “Yoğun bir haftaydı. ”Verdiğimiz sözü tutmuyoruz: “Hayat bu, oluyor bazen. ”Kalp kırıyoruz, sonra story paylaşıyoruz üstüne bir de: “Herkes kendi hikâyesinden sorumlu.”
Ama mesele şu: O hikâyelerin bir yerinde biz figüran değiliz. Başrolüz. Ve bazen kötü yazılmış bir karakteriz.
Bunu kabul edebilmek, işte o gerçekten zor. Çünkü özür dilemek, sadece bir cümle değil. Bir niyet. Bir yüzleşme. Bir geri çekilme. Ve bu çağda geri çekilmek zayıflık sayılıyor.
O yüzden herkes ilerliyor. Teperek, susarak, geçiştirerek, silerek…Ama çok az insan durup şöyle diyebiliyor: “Pardon, ben burada yanlış yaptım.”
Ben yazarken bunu denemeye çalışıyorum. Yani kendime şunu sormaya: “Sadece haklı mıyım, yoksa bazen yanlış mıyım?”Ve bazen sadece susmak yerine bir şey demek: “Üzgünüm.”
Çünkü bazen bir özür, bin “like”tan daha insanîdir. Ve hâlâ, insan kalmanın bir yolu vardır.
Alihan Tuna KALEM




Yorumlar